Gazlıgöl Tarihi

Gazlıgöl

Termal sular bakımından Türkiyenin en şanslı termal ili olan Afyonkarahisar’ın yine termal su ve kaplıca açısından en şanslı bölgesi.Yurt içi ve yurt dışından binlerce vatandaşın ziyaret ettiği ve şifalı sularında derman aradığı Gazlıgöl’ün meşhur birde hikayesi vardır.

Efsaneye göre, Kral Midas her şeye sahip olmasına rağmen hiç çocuğu olmayan bir Kralmış. Kral bu duruma çok üzüldüğünden gece gündüz bir çocuğu olması için Allah’a yalvarıp yakarırmış. Nihayet Kral Midas’ın dünyalar güzeli bir kızı olmuş. Kral’ın kızı Suna; genç kızlığa adım attığı yıllarda çaresiz bir hastalığa yakalanmış. Bu güzel kızın vücudunda çıbanlar çıkmış. Bu sulu çıbanlara hiçbir hekim çare bulamamış. Ağrısına ve sızısına, bir türlü iyileşmeyen bu yaraların üzüntüsüne dayanamayan güzel kız Suna; yollara düşmüş. Dağ tepe demeden gezip dolaşır olmuş.

Kral Midas, kızını kollamaları için peşinden gözcü yollamış. Kralın toprakları içindeki Afyon yakınlarına kadar gelmiş güzel kız. Tam yaz aylarında olduğu için Suna çok susamış. Biraz su içebilmek için su aramış. Şu an Gazlıgöl kaplıcasının bulunduğu yerlerde yeşilliklerle çevrili bir su görmüş.

Susuzluktan kavrulan kızcağız, çevresindeki bataklığa aldırmadan koşmuş suya. Eğilerek o sudan kana kana içmiş. Bir de bakmış, suyun değdiği yerlerde bir tatlı gıcıklanma, bir sancı kesilme, bir huzur oluşmuş. Güzel kız atmış kendini suyun içine. Ağrıları yavaşlamış. Sudan çıkıp günlerdir uykusuz ve yorgun olduğundan uzanıvermiş oraya ve derin bir uykuya dalmış.
Suna, uyandığında ağrılarının kalmadığını, çıbanların kurumaya başladığını görmüş. O suyun yanında bir hafta kalmış. Bir hafta sonra çıbanları, yaraları tamamen geçmiş. Suların aksinde eski güzelliğine kavuştuğunu gören güzel Suna , sevincinden deliye dönmüş.
İleriden onu gözleyen gözcüler, kızın iyileştiğini anlayınca yanına gelmişler. Suna başına gelenleri bir bir anlatmış. Sonra saraya dönmüşler. Kızını merak edip gece gündüz yas tutan Kral Midas, kızının bu iyileşmiş halini görünce çok sevinmiş. Kızına Seni hangi hekim iyileştirdi, söyle hekimbaşı yapayım? demiş.

Sunada Beni hekim değil, ülkende çıkan sıcak su iyileştirdi, baba diye cevap vermiş. Bunun üzerine Kral, Tez oraya bir hamam yapılsın, gelen geçen dertliye derman dağıtır. diye ferman vermiş. Bu kaplıcanın Frigyalılar zamanından beri kullanıldığı sanılmaktadır. Fatih Sultan Mehmet, Karamanoğulları seferine çıkarken yol üzerinde Gazlıgöl’e uğramış ve burayı imar ettirmiştir.

Özellikleri

Kimyasal sınıflandırılmasının; bikarbonat, sodyum, karbondioksit ve hidrojen sülfürlü olarak yapıldığı Gazlıgöl kaplıcası suyunun içinde klorür, iyodür, bromür, florür, sülfat, nitrat, nitrit, hidrofosfat, karbonat, bikarbonat, hidroarsenat gibi iyonların yanı sıra, serbest karbondioksit ve serbest kükürtlü hidrojen gazları bulunmaktadır.

Ayrıca kaplıcanın temperatürü 64 C, radyoaktiviTlferi Rn 0,2 ile 0,29 eman arasında değişmekte olup, pH değerleri ise 6,9’dur. Basında Gazlıgöl Avrupa’da kalp hastalarına karbondioksitli gaz içeren kaplıcalar öneriliyor. Afyon’daki Gazlıgöl Kaplıcası iseböyle bir amaç için bulunmaz cennet. Ayrıca içme olarak kullanıldığında karaciğer ve böbreklere iyi geliyor.

Afyon’un Gazlıgöl Beldesi’ndeki Gazlıgöl Kaplıcası’nın antik çağlardaki adı ‘Şifalı Frigya’. Gazlıgöl Kaplıcası, karbondoksit açısından oldukça zengin. Bu kaplıcanın suyunda çözünmüş halde karbondioksit gazı var. Söz konusu özelliği nedeniyle kalp ve damar hastalıklarının tedavisinde banyo şeklinde kullanılan en ideal su olarak kabul ediliyor.

İ.Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Karagülle, Avrupa’da kalp hastalarına karbondioksitli kaplıca önerildiğini beliterek ‘Avrupa’da ekip çalışması yapılıyor. Hastalar bu tür kaplıcalara doktor kontrolünde yönlendiriliyor.
Bu bilgiler ışığında karbondioksit açısından zengin olan Gazlıgöl Kaplıcası’nın da kalp ve damar hastalıklarına karşı iyi gelmesi bekleniyor’ diyor. Gazlıgöl Kaplıcası’ndaki sular hem içiliyor hem de burada banyo yapılabiliyor.

Bu kaplıcanın etkili olduğu hastalıklar şunlar: ‘İçme olarak kullanıldığında mide rahatsızlıklarına, karaciğere, bağırsak spazmlarına, safrakesesine iyi geliyor, böbrek taşlarının düşürülmesini sağlıyor.
Banyo yapıldığında ise tansiyonu düşürüyor, romatizmal hastalıkları, ‘nevrit’i (sinir ucu iltihabı), deri hastalıklarını, bazı kadın hastalıklarını, kalp ve damar sertliğini giderici etkisi var.